SANKO Üniversitesi Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Uzm. Dr. Burcu Gökalp Özcan, okula uyum sürecinde, ayrılık kaygısının tüm aile bireyleri olarak yönetilmesi gerektiğini söyledi.
Okula uyum sürecinde ebveyn tutumu çok önemli
Uzm. Dr. Burcu Gökalp Özcan ve Psikolog Gizem Başkılıç Turan, okullar açılırken okula uyum süreci ve ebeveyn tutumlarının nasıl olması gerektiği yönünde açıklamalarda bulundu. Okula başlamayı, çocuk ve ebeveynler için gelişimin eşlik ettiği yeni bir sürecin ilk adımı olarak tanımlayan Uzm. Dr. Özcan, “Yenilik ise heyecan verici aynı zamanda kaygı uyandırıcı bir durumdur. Harika bir yaz tatili sonrası ebeveynlerinden ilk defa ayrılan bir çocuğun okul serüvenini başlatmak, aynı zamanda çocuğundan ayrılan bir ebeveynin kaygı sürecini yönetmesi demektir” dedi.
Önce ebeveynler hazır olmalı
Okula uyum sürecinde öncelikle ebeveynlerin hazırlıklı olması gerektiğine vurgu yapan Uzm. Dr. Özcan, şu önerilerde bulundu:
“Çocuğunuzun okula hazır olduğundan emin olun. Dildeki başarı ve beceri, kas koordinasyonu, hareket kabiliyeti, yönerge anlayabilme ve uygulayabilme, sayı ve eşleştirme bilgisi, kelime anlama gibi bilişsel süreçlerini değerlendirebilecek bir uzman ile mutlaka görüşün. Mümkün olduğunca sürecin gelişimin normal bir parçası olduğunu kendinize sık sık hatırlatın.
Kademeli ve kısa süreli ayrılıklar organize edin. Bu süre zarfında kendi duygularınızın reçetesini çıkarın, böylece kendi ayrılık süreciniz için farkındalık oluşturmuş olursunuz. Okul öğretmenleri ile tanışmak ebeveyn olarak sizi her zaman güvende hissettirir. Okuldaki ilk gününüzü düşünün, çocuğunuzun nelere ihtiyaç duyacağını kolaylıkla hatırlayabilirsiniz.
Duygularınızın yoğunluğunu kontrol edin. ‘Beni özledi mi? Acaba alıştı mı? Yemeğini yedi mi?’ gibi sorular son derece normaldir. Unutmayın siz iyi olursanız, çocuğunuz da iyi olacaktır.”
Uyum sürecine çocuk da dahil edilmeli
Okulun uyum sürecine çocuğun dahil edilmesi önemli olduğunu belirten Uzm. Dr. Özcan, bu süreçte yapılması gerekenleri ise şu şekilde özetledi:
“Ön araştırmayı birlikte yapın. Okul broşürlerini, web sayfalarını birlikte inceleyin. Okulu ziyaret ederek vakit geçirin, bahçesinde oyunlar oynayın. Böylece tanıdığı bir alanda kaygısı ile daha kolay başa çıkabilmesini sağlamış olursunuz. Okulu gezerken okulun neden var olduğunu, burada kimlerin eğitim göreceğini, yemek saatleri ve grup etkinliklerinden bahsederek süreci detaylıca anlatın. Öğretmeni ile mutlaka tanıştırın. Uyum sürecinde öğretmenin desteği her zaman ön plandadır. Kendi okul anılarınızdan bahsederek ona model olun.”
Okul uyum süreci ile ilgili önemli ip uçları
SANKO Üniversitesi Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikoloğu Gizem Başkılıç Turan ise okula uyum sürecinde ebeveynin kararlı ve tutarlı olması gerektiğini vurgulayarak şu bilgileri paylaştı:
‘Ağladığı için ‘bugün gitmesen de olur’ tutumu çocukta ‘ağladığımda istediklerimi elde edebiliyorum’ algısı oluşturacaktır. Bunun yerine ‘seni anlıyorum, bu duygu ile baş etmek gerçekten zor ama merak etme ben senin yanındayım’ cümleleri güven uyandıracaktır. Bağımsızlaşmasına ve akran ilişkileri kurmasına izin verin. Okul ve ev arasındaki köprünün kurulmasını kolaylaştırmak için yanında bir obje taşıması bir süre ona iyi gelecektir. Evde çok sevdiği, uyurken yanından ayırmadığı bir oyuncak ile günü tamamlamasına öğretmen bilgisi dahilinde izin verilebilir. Çocuklar rutin davranışlar içinde kendilerini güvende hissederler. Bu nedenle ayrılık ritüelleri oluşturabilirsiniz. Birlikte ‘çak!’ yapmak ya da şefkatli bir sarılma olabilir. Okuldan sonra etkin vakit geçirmeye özen gösterin. Okul etkinliklerinden evde onun için bir sergi alanı oluşturabilirsiniz. Zorlandığını hissettiğiniz süreçlerde hikaye kitaplarından destek alın. Hikayede okula giden kahramanları somutlaştırarak ona yardımcı olabilirsiniz. Çocukların ilk bağlanma figürü anne ve babasıdır. Okulun ilk günü okul yöneticilerinin alışır düşüncesi ile çocuklarınızı sizden uzaklaştırmasına izin vermeyin. Sürece dahil olarak kademeli ayrılıklar planlayın. Zorlandığı duyguları neden yaşadığına dair sebepleri birlikte konuşun. Zamanlama ile ilgili hassas olun. Söylediğiniz saatte okula bırakmanız ve okuldan almanız önemlidir. Süreyi ‘bir sinema izleme zamanı kadar zamanımız var, süre dolduğunda burada olacağım’ şeklinde onun anlayabileceği bir kavrama dönüştürmeniz kaygısını yönetmesinde yardımcı olacaktır.”
Turan, “Tüm bu çabalara rağmen zorlandığınızı hissederseniz ya da baş edemediğinizi düşündüğünüz herhangi bir durumla karşılaşırsanız çocuğunuzla birlikte, bir uzmandan destek almanız faydalı olacaktır” diyerek sözlerini tamamladı.